Full Oyun || Full Program || Full Film || Full Torrent Paylaşım Platformu
Cümle Türleri Yeolh

Linkleri Görebilmek ve Paylaşım Yapabilmek ve En Önemlisi TurkErleri Ailesinden Olmak İçin Lütfen Üye Olunuz.


Full Oyun || Full Program || Full Film || Full Torrent Paylaşım Platformu
Cümle Türleri Yeolh

Linkleri Görebilmek ve Paylaşım Yapabilmek ve En Önemlisi TurkErleri Ailesinden Olmak İçin Lütfen Üye Olunuz.


Full Oyun || Full Program || Full Film || Full Torrent Paylaşım Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


|| Gençliğin Yeni PlatFormu ||
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Cümle Türleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
By_TuR@N
WepMaster
WepMaster
By_TuR@N


Erkek
Mesaj Sayısı : 1235
Doğum tarihi : 22/05/94
Kayıt tarihi : 13/10/08
Yaş : 29
Nerden : Elazığ
İş/Hobiler : PC

Cümle Türleri Empty
MesajKonu: Cümle Türleri   Cümle Türleri Icon_minitime12th Kasım 2009, 19:46

Cümle Türleri


Cümleler, kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarına, cümlede
bulundukları yerlere, türlerine göre değişik özellikler gösterir. İşte
bu özelliklere göre cümleler değişik gruplar altında incelenir. Bu
grupları biz dörde ayırabiliriz.

A. Yüklemlerine Göre Cümleler

B. Öğe Dizilişlerine Göre Cümleler

C. Anlamlarına Göre Cümleler

D. Yapılarına Göre Cümleler



A. YÜKLEMLERİNE GÖRE CÜMLELER

Buna “yükleminin türüne göre” de denilebilir. Çünkü cümleyi yüklemine
göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.

1. Fiil Cümlesi: Yüklem durumunda bulunan söz, çekimlenmiş bir fiilse, cümle fiil cümlesidir.

Örnek: “Soğuk günler artık geride kaldı.” cümlesinde “kaldı” yüklemdir.
Bu yüklem “kalmak” fiilinin bilinen geçmiş zamanda çekimlenmesiyle
oluştuğundan, cümle, yüklemine göre fiil cümlesi olur.

2. İsim Cümlesi: Yüklem çekimli bir fiil değilse, ister isimden ister
edattan isterse fiilimsiden oluşsun isim cümlesi sayılır. Yani adına
aldanıp sadece ismin yüklem olduğu cümleler olarak anlamamak lazım
bunu.

Örnek: “Bu roman, yazarın okuduğum ilk kitabıydı.” cümlesinde yüklem
“kitabıydı” sözü üzerine kuruludur ve “kitap” ismi “idi” ekfiilini
alarak yüklem olmuştur. Elbette yüklem bu cümlede “yazarın okuduğum ilk
kitabıydı” şeklinde bir isim ve sıfat tamlamasından oluşan söz öbeğidir.



B. ÖĞE DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER

Türkçe’de cümleyi oluşturan öğeler belli bir mantık dizilişine göre
sıralanır. Hatta tamlamayı oluşturan sözcüklerin bile bir sıraya göre
dizilmesi gerekir. Bu dizilişlerde en önemli unsur yüklemdir. Çünkü
dilimizde yüklemin daima sonda bulunması gerekir. İşte öğelerin bu
sıralanışına göre, cümleler iki grupta incelenir.

1. Kurallı Cümle: Yüklemi sonda bulunan, yani öğelerin Türkçe’nin kurallarına göre sıralandığı cümlelerdir.

Örnek: “Buralarda eskiden çok güzel evler vardı.” cümlesinde “vardı” yüklemi sonda bulunduğu için cümle kurallıdır.

2. Devrik Cümle: Yüklemi sonda bulunmayan cümlelerdir.

Örnek: “Bu kitabı iki yıl önce okumuştum ben.”cümlesinde yüklem
“okumuştum” öğesidir. Ondan sonra “ben” öznesi geldiğinden yüklem sonda
değildir. Öyleyse cümle devriktir.

Bazı cümlelerde ise cümlenin temel öğesi olan yüklemin bulunmadığı
görülür. Gerçi “öğe dizilişine göre” dendiğinde sadece kurallı, devrik
anlaşılır, ancak yüklemin bulunmaması da cümlede öğe dizilişini
etkiler. Yüklemin bulunmadığı cümlelere ise eksiltili cümle denir.

3. Eksiltili Cümle: Yüklemi bulunmayan cümlelerdir. Yargının ne olduğu okuyucunun yorumuna bırakılır.

Örnek: “Karşımızda geniş ve yemyeşil bir ova… Onun tam ortasında küçük
ama çok güzel bir göl…” cümlelerinde yüklem yoktur. Üç noktalar
yüklemin eksik olduğunu gösterir. Ancak biz cümlede “vardı,
görünüyordu, bulunuyordu” gibi bir yargının verilmek istendiğini
anlıyoruz. Öyleyse bu cümleler eksiltili cümlelerdir.





C. ANLAMINA GÖRE CÜMLELER

Elbette her cümlenin bir anlamı vardır. Ancak cümleler bu anlamı
değişik yapılarla bildirir. Bazen bir yargıyı haber verir. Bazen
anlamı, soruyla bildirir. Bazense bir duyguyu aktararak ifade eder.
İşte bu bildirme şekillerine göre cümleyi üç grupta inceliyoruz.

1. Haber Cümlesi: Bir yargıyı olumlu ya da olumsuz biçimde aktaran
cümlelerdir. Bir eylemin yapıldığını, yapılabileceğini, bir varlığın
bulunduğunu ifade eden cümleler olumlu, tersini ifade edenler
olumsuzdur. Olumlu cümlelerde mantıkça istenen bir durumun bulunması
gerekir.

Aşağıdaki yüklemleri inceleyerek bunu açıklayalım.

Olumlu: geldi, koşmalı, var, paralı, güzel

Olumsuz: gelmedi, koşmamalı, parasız, güzel değil

Görüldüğü gibi olumlu yüklemler “-ma, -me” olumsuzluk ekiyle, “değil”
olumsuzluk edatıyla, “-sız” gibi olumsuz anlam veren eklerle olumsuz
hale getirilebiliyor. Bazı cümlelerde ise yapıca yukarıdaki
olumsuzluklar bulunduğu halde cümle anlamca olumlu olabilir. Bu, çoğu
kez iki olumsuzluğun bir arada bulunduğu yargılarda görülür.



Örnek: “Aslında o seni tanımıyor değildi.” cümlesinde “tanımıyor değil”
yükleminde iki olumsuzluk vardır ve bunlar yüklemin “tanıyor” şeklinde
olumlu bir yargı vermesini sağlamışlardır.

Bazı cümlelerde ise olumsuzluk, soru yoluyla sağlanır.

Örnek: “Ben onu unutabilir miyim hiç?” cümlesinde yüklem olumlu olduğu
halde cümlenin anlamı soru yoluyla olumsuz hale getirilmiştir.

Bazı cümlelerde olumsuzluk bağlaçlarla sağlanır.

Örnek: “Ne konuyu biliyor ne soruyu soruyor. cümlelerinde ne… ne…. bağlacı,

Örnek: “Sanki o seni seviyor da.”cümlesinde “sanki” bağlacı cümleye olumsuz anlam katmıştır.



2. Soru Cümlesi: Cevap almak amacıyla hazırlanan cümlelerdir. Bunlar değişik soru sözcükleriyle sağlanır.

Örnek: “Siz de bizimle gelir misiniz?”

“Sana bu ceketi kim almıştı?”

“Ne zaman bizi ziyaret edeceksiniz?” cümleleri birer soru cümlesidir.

Soru cümlelerinde de olumluluk-olumsuzluk olabilir. Bunu yüklemin yapıca olumlu ya da olumsuz olması belirler.

Örnek: “Bu olayı o da biliyor mu?” cümlesinde yüklem olumlu olduğundan cümle olumlu soru cümlesidir.

Örnek: “Dünkü davete o da gelmedi mi?”cümlesi yüklemi olumsuz olduğu için, olumsuz soru cümlesidir.



3. Ünlem Cümlesi: Yargıyı bir duygu aktararak ortaya koyan cümlelerdir.
Çoğu zaman kızgınlık, sevinme, alınma, heyecan gibi bir duygu aktarır
ya da seslenme bildirir.

Örnek: “Ne güzel bir kitap bu!”

Örnek: “Hey, bana baksana sen!”cümleleri ünlem cümlesidir.



Bunların dışında bazı kaynaklarda istek cümlesi, şart cümlesi, emir
cümlesi, gereklilik cümlesi gibi anlamına göre cümleler de verilmiştir.
Ancak bu, cümlenin yapısıyla ilgili olmayan sadece anlama bağlı
özelliktir. Eğer bunu göz önüne alırsak, her cümleye bir ad bulmak
gerekebilir.

Örnek: “Konuşabilirsin ama biraz alçak sesle.” cümlesi şart,

Örnek: “Şimdi bir soğuk su olsa da içsek.” cümlesi istek,

Örnek: “Yarına kadar bu ödevler bitecek.” cümlesi emir,

Örnek: “Bugünün işini yarına bırakmamalısın.”cümlesi gereklilik anlamı veren cümlelerdir.




D. YAPILARINA GÖRE CÜMLELER

Her cümle bir yargı bildirir. Ancak bazı cümlelerde birden fazla yargı
bildiren unsur bulunur. Bunlar bazen iki ayrı yüklemle, bazen yan
cümleciklerle sağlanır. Cümlenin yapısına geçmeden önce yapıyı
belirleyen temel ve yan cümleleri görelim.

Temel Cümle: Bir cümlenin yüklemi temel cümledir. Cümlenin bildirmek
istediği asıl yargı da bu cümleyle verilir. Diğer öğeler temel cümleyi
açıklayan tamamlayıcı öğelerdir.

Örnek: “Akşama geleceğim.” cümlesinde “geleceğim” yüklemi temel öğe, “akşama” sözü de onun tamamlayıcı öğesidir.



Yan Cümle: Tam bir yargı bildirmeyen, temel cümlenin bir öğesi
durumunda bulunan ve kendi içinde değişik tamamlayıcı öğeler de
alabilen söz öbeğidir. Yan cümleler iki şekilde yapılabilir:
Fiilimsilerle ve çekimli fiillerle.

• Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde temel cümlenin bir öğesi
olan ya da bir öğenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan cümlecik yapar.

Örnek: “Öğretmen sınıfa girince herkes ayağa kalktı.”cümlesinde “ayağa
kalktı” yüklemdir. “Ne zaman ayağa kalktı?” sorusuna “Öğretmen sınıfa
girince” cevabı geliyor. Cümlede zarf tümleci olan bu öğe “girince”
bağfiili üzerine kuruludur. Görüldüğü gibi fiilimsi, bir öğe
durumundadır. Öyleyse zarf tümleci bir yan cümleciktir.

Örnek: “Bana fotoğrafını gönderen okuruma teşekkür ederim.”
cümlesinde ise “teşekkür ederim” yüklemdir. “Kime teşekkür ederim?”
sorusuna “Bana fotoğrafını gönderen okuruma” dolaylı tümleci cevap
verir. Cümlede “gönderen” sıfat-fiilini görüyoruz. Bu söz “okur”
isminin sıfatı durumundadır. Yani dolaylı tümlecin tamamlayıcı
öğesidir. Tamamladığı öğeyle birlikte yan cümle yapmış ve dolaylı
tümleç görevini üstlenmiştir.

Örnek: “Karadeniz’de denize fazla açılmak tehlikelidir.”

Örnek: “Davetime gelmeyişine çok üzüldüm.”

Örnek: “Onunla nerede buluşacağınızı biliyor musunuz?”

Örnek: “Babasını görmeden okuluna gitmezdi.”

Örnek: “Kapıyı açar açmaz karşımda onu gördüm.” cümlelerinde altı çizili söz öbekleri fiilimsiyle yapılan yan cümleciklerdir.



• Çekimli Fiillerle yapılanlar : Fiilin yüklem olabilmesi için çekimli
olması gerektiğini söylemiştik. Ancak her çekimli fiil yüklem olmaz,
bazen cümlenin tamamlayıcı öğesi olur. İşte bu durumda, yani çekimli
bir fiilin bir öğe olduğu durumda, bu fiil yan cümlecik olur.

Örnek: “O da gelirse gideriz.”cümlesinde “gideriz” yüklemdir; “O da
gelirse” zarf tümlecidir. Bu tümleci oluşturan “gelirse” sözü “gelmek”
fiilinin geniş zamanının şartıyla çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi
çekimli bir fiil temel cümlenin öğesi durumundadır ve yan cümlecik
oluşturmuştur.

Örnek: “O bana, ben de geleceğim, dedi.” cümlesinde ise “dedi”
yüklemdir; “ben de geleceğim” sözü ise nesnedir. Bu öğe aynı zamanda
“geleceğim” sözünün çekimli olmasından dolayı bir cümle özelliği de
gösteriyor. Bu yüzden nesne görevindeki bu cümle, bir yan cümlecik
oluşturmuştur.



Şimdi cümleleri yapılarına göre inceleyerek konuyu daha da pekiştirelim.



1. Basit Cümle: İçinde yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir. Bu cümleler tek bir yargı bildirir.

Örnek: “Bu sıcakta evde oturulur mu?” cümlesi basit bir cümledir.
Çünkü “oturulur mu” yükleminden başka yargı bildiren öğe yoktur. Yan
cümlecik kullanılmayan bir cümle basit demektir.

Örnek: Basit cümle demek, kısa cümle demek değildir.

Örnek: “Bahçenin ana kapısından, üstü başı perişan, zavallı bir
adam, elinde eski, yırtık bir torbayla içeriye girdi.” cümlesi uzun bir
cümledir. Ancak tek bir yargı bildirdiğinden, yani içinde yan cümlecik
bulunmadığından basittir.

Örnek: “Kalabalıktan biri yavaşça kürsüye doğru ilerledi.”

Örnek: “İri iri şeftalileri büyük bir zevkle dalından kopardı.”

Örnek: “Sözlerime içten içe gülüyorlardı.” cümleleri yapısına göre basit cümlelerdir.





2. Bileşik Cümle: Tek bir yüklemi olan ve içinde yan cümlecik
bulunan cümlelerdir. Yan cümlenin özelliğine ve yükleme bağlanışına
göre değişik gruplara ayrılır.

a. Girişik Cümle: Yan cümleciğin fiilimsi olduğu cümlelerdir.

Örnek: “Çocukların sağlıklı büyümesi için gayret gösterilmeli.”
cümlesinde “gayret gösterilmeli” yüklemdir. Diğer söz öbeği zarf
tümlecidir. Bu tümleç içindeki “büyümesi” isim-fiili yan cümle
yapmıştır. Fiilimsi hangi öğe içindeyse, görevi o öğeyle özdeştir. Bu
cümlede zarf tümleci içinde olduğundan kendisi de zarf tümlecidir.

Örnek: “Çiçekleri koparan çocukları sonunda yakaladım.” cümlesinde
“yakaladım” yüklemdir. “Çiçekleri koparan çocukları” nesnedir. Nesne
içindeki “koparan” sıfat-fiili yan cümlecik yapmış, yan cümleciğin
görevi de nesnedir.

Örnek: “Kimsenin kalbini kırmadan görevini yaptı.” cümlesinde
“yaptı” yüklem, “kimsenin kalbini kırmadan” zarf tümlecidir. “Kırmadan”
fiilimsi olduğundan yan cümleciktir.

Örnek: Bazen yan cümlecik yüklemin içinde de olabilir.

Örnek: “Kimsenin bilmediği, ıssız güzel bir yerdi.” cümlesi bir
sıfat tamlaması olduğundan, olduğu gibi yüklemdir. Yüklem içindeki
“bilmediği” sıfat-fiili sıfat görevindedir. Yani yüklemin temel unsuru
olan “yer” isminin tamamlayıcı öğesi olduğundan yan cümleciktir.



Bazı cümlelerde ise fiilimsi yüklem görevindedir.

Örnek: “Romancının görevi okuyucuyu aydınlatmaktır.” cümlesinde
“aydınlatmaktır” fiilimsisi, temel cümleyi oluşturduğundan cümlede yan
cümlecik yoktur. Cümle basit bir cümledir.



b. Şart Cümlesi: Temel cümleye şart koşan bir yan cümlecikten oluşan
cümlelerdir. Yan cümle daima -se, -sa şart kipiyle çekimlenir.

Örnek: “Bir kişi daha olursa kadroyu tamamlıyoruz.” cümlesinde
“tamamlıyoruz” yüklemdir. “Bir kişi daha olursa ” öğesi ise şart
bildiren yan cümleciktir.

Örnek: “Sınava iyi hazırlanmışsa, onu mutlaka kazanır.”cümlesinde
“kazanır” yüklemdir, “sınava iyi hazırlanmışsa” öğesi ise temel cümleye
şart koşan bir yan cümleciktir.



Şart anlamı veren her cümle yapıca şart cümlesi değildir.

Örnek: “Yarın gelmek üzere şimdi dağılabilirsiniz.” cümlesinde
şart anlamı olmasına rağmen cümle yapısına göre şart cümlesi değildir.
“Gelmek” sözü fiilimsi olduğundan cümle girişik bileşik cümledir.



c. İlgi Cümlesi: Çekimlenmiş bir fiilden oluşan yan cümleciğin,
temel cümleye “ki” bağlacıyla bağlandığı cümlelerdir. Temel cümle çoğu
zaman “ki” den önceki öğedir.

Örnek: “Anladım ki o da beni seviyormuş.” cümlesinde “anladım”
yüklemdir. “Neyi anladım?” diye sorarsak “o da beni seviyormuş” sözü
gelir; bu nesnedir. Aslında bir cümle olabilen söz öbeği nesne
görevinde kullanıldığı için yan cümlecik oluşturmuştur. Yükleme “ki”
bağlacıyla bağlandığı için cümle ilgi bileşik cümlesidir.



d. İç İçe Bileşik Cümle: Cümle içinde bulunan başka bir cümlenin
yüklemin bir öğesi durumunda bulunduğu ya da bir öğenin tamamlayıcısı
olduğu cümlelerdir.

Örnek: “İçeriye girerken duyduğum, dışarıda bekle, sözü beni
korkuttu.” cümlesinde “korkuttu” yüklemdir. “Korkutan ne?” sorusuna
“dışarıda bekle, sözü” cevap veriyor. Özne olan bu öğenin içinde
bulunan “dışarıda bekle” söz öbeği aslında bir cümle olabilir; çünkü
“bekle”, çekimlenmiş bir fiildir. Cümle olabilecekken temel cümlenin
öğesi durumunda bulunan bu öğe, bir yan cümleciktir.

Cümlenin yüklemine göre gösterdiği durum da çoğu zaman yapıyla birlikte adlandırılır.

Örnek: “Bu konuyu iyi bilmek çok önemlidir.” cümlesi yüklem isim
soylu olduğu için isim cümlesi, “bilmek” yan cümleciğinden dolayı
bileşik cümledir. İkisini birden ifade edecek olursak, cümle bileşik
isim cümlesidir.



3. Sıralı - Bağlı Cümle: En az iki yüklemi bulunan cümlelerdir.

Örnek: “Kalktı, gitti.” cümlesinde “kalktı” ve “gitti” yüklemleri
birbirinin öğesi durumunda bulunmayan ayrı yüklemlerdir ve sıralı cümle
oluşturmuşlardır.

Eğer yüklemler birbirlerine bir bağlaçla bağlanmışlarsa buna bağlı cümle denir.

Örnek: “Aradım, fakat evde yoktun.” cümlesinde “aradım” cümlesiyle
“evde yoktun” cümlesi birbirine “fakat” bağlacıyla bağlanmıştır.
Dolayısıyla bağlı cümle oluşturmuştur.

Örnek: “Seni çağırdım, çünkü sana bir haberim var.”

Örnek: “Mademki sen de gelecektin, niçin bana haber vermedin?”

Örnek: “Ne konuyu biliyorsun ne de öğrenmeye çalışıyorsun.” cümleleri değişik bağlaçlarla bağlanan bağlı cümlelerdir.



Sıralı cümlelerde yüklemlerin ortak öğesi bulunabilir. Bu tür cümlelere bağımlı sıralı cümle denir.

Örnek: “Öğrenciler kitaplarını aldılar, çantalarına koydular.”
cümlesinde “aldılar” birinci cümlenin yüklemidir. “Öğrenciler” özne,
“kitaplarını” nesnedir. İkinci cümlenin yüklemi “koydular” dır. Bu
cümlenin de öznesi “öğrenciler”; nesnesi “kitaplarını”dır. Görüldüğü
gibi hem “aldılar” hem “koydular” yüklemlerinin özneleri ve nesneleri
ortaktır. Bu nedenle cümle bağımlı sıralı cümledir.



Sıralı cümlede yüklemlerin hiçbir ortak öğesi yoksa cümle “bağımsız sıralı cümle” adını alır.

Örnek: “Çocuklar bahçede oynuyordu; anneleri onları bekliyordu.”
cümlesinde “oynuyordu” ve “bekliyordu” yüklemlerinin hiçbir ortak
öğesinin olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla cümle bağımsız sıralı
cümledir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkerleri.yetkin-forum.com
 
Cümle Türleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Cümle Türleri (Konu Anlatımı)
» Sözcük Türleri (Konu Anlatımı)
» Edebi Türler | Yazı Türleri !
» Roman Nedir ? Türleri Nelerdir ?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Full Oyun || Full Program || Full Film || Full Torrent Paylaşım Platformu :: EĞİTİM & ÖĞRETİM :: Ödev Arşivi :: Dil ve Anlatım-
Buraya geçin: